بسم الله الرحمن الرحيم الحمد لله رب العلمين و الصلاة والسلام على سيد المرسلين اما بعد:
5/رجب/1436/بورصه
HASBİHÂL
Dün gece, dediğime bakmayın birkaç gün evvel, akşam namazından sonra Osman Efendi’yi aradım. Yazıhânede konuşmağa karar verdik.
Akşam namazını müteâkib yola koyuldum. Buluşma mekânına geldim ve Osman Efendi’yi tekrar aradım. Birkaç dakikaya kalmadı geldi. Arabaya bindik ve yazıhâneye geldik.
Hoşbeşden sonra birer çay içtik. Ezân-ı Muhammedî okundu. Namazı camide kılmağa karar verdik. Hazret ebdestliymiş, ben tazeledim, çıktık. Arabaya bindik, câmiye yaklaştığımızda Osman Efendi ile Suriyelilerin durumunu mülâhaza ediyorduk.
Hazret köşede bir genç kıza gözü ilişmiş;’ bak hocam bu da onlardan biri’ dedi. Arabayı yerleştirmek biraz vakit aldı. Camiye girerken genç kızın bir adamdan bir şeyler aldığını sezdik, karanlıktan tam seçilmiyordu.
Dertleşerek camiye girdik. İkinci rekatta yetişebildik imâm efendiye. Farzdan sonra hazretin telefonu çaldı. Ben sünnet ve vitri tamamlayana kadar, O çıkmış kapıda oturan genç kızla sekiz yaşlarındaki oğlan ile Arapça anlaşmağa çalışıyordu.
Köşede nenelerinin olduğunu söylediler. Arabayı yaklaştırdık bizi ve evlerine götürmelerini istedik. Arabamıza isteksizce bindiler. Yolda nene ile konuştuk. Oğlan çocuğu yetimmiş. Genç kız ise kızıymış. Ev sahibeleri kira için sıkıştırdığından böyle bir yola başvurmuşlar.
Evde 65 yaşlarında Muhammed Şahhûd, gelinleri altı aylık kadar bir bebek, üç yaşlarında bir oğlan çocuğu ve bir de bir tane daha kızları vardı. Muhammed Şahhûd emekli polis memuruymuş. Beşşar emekli maaşını kesmiş. Haleb’de yaşadıkları ev yerle bir olmuş.! Haleb’ de İslâm öldü’ hocam diyerek için için ağladı.
By-Pass ameliyatı geçirmiş. Ameliyat yerini gösterdi. Sol bacağından damar alınmış ve nakledilmiş. Ev sahibesi odanın birini baz istasyonuna kiraya vermiş. Bir oda ve bir salonu da bunlara kiralamış. Yalın ayak başı kabak derler ya tam da hallerini anlatıyor. Telefonlarını aldık.
Hazret istenmeye çıkmamalarını söyledi. “Biz varız dedi. Genç kıza bugün para verenler yarın başka kirli taleblerle gelirler. Allah kolaylık versin” dedi. Üç yaşlarındaki çocuğu kucağıma aldım başından öptüm, öptüm. Yüreğimin kahrını sakladım içime. Ne aciziz. Ayrıldık. Ufaklık bizimle beraber yola koyuldu. Zorla ikna ettik.
Yorum sizin ey okuyucu. Tarihe kayd düşülmezse nasıl bilinsin harâb Haleb şehrinin muhacir sâkinlerin halleri?